Avrupa Birliği, trafik kazalarını azaltmak ve yol güvenliğini artırmak için kritik bir karar aldı. Yeni düzenlemeye göre, 75 yaşını geçen sürücüler, sağlık raporu alsalar bile ehliyetlerini kullanamayacak. Bu karar, AB tarihinde ilk kez yaşa dayalı ehliyet kısıtlaması getiren bir düzenleme olmasıyla dikkat çekiyor. Yetkililer, yaşlı sürücüler nedeniyle yaşanan kazaların bu karar sayesinde azalmasını hedefliyor.
Dünya genelinde her yıl 1.2 milyon insanın trafik kazalarında hayatını kaybettiği biliniyor. Bu veriler, Avrupa Birliği’nin böylesine katı bir karar almasının ardında yatan en önemli etkenlerden biri olarak gösteriliyor.
Türkiye’de Mevcut Uygulamalar Neler?
Türkiye’de ehliyet yaş sınırlarıyla ilgili belirli düzenlemeler zaten mevcut. Şu an yürürlükte olan kurallar şu şekilde:
- 70 yaş ve üstü sürücüler: Her 5 yılda bir sağlık raporu almak zorunda.
- 80 yaş ve üzeri sürücüler: Her 2 yılda bir sağlık raporu yenilemeli.
- 65 yaş üstü sürücüler: Ehliyet yenileme süreleri 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı.
Avrupa Birliği’nde uygulamaya konulacak yeni 75 yaş sınırının, Türkiye’de de yasal olarak kabul edilmesi bekleniyor. Ancak bu durum, kamuoyunda farklı görüşlere yol açabilir.
Yeni Düzenleme Tartışmalara Yol Açtı!
AB’nin yaşlı sürücüler için getirdiği ehliyet kısıtlaması, farklı kesimlerden tepki topluyor. Bazı uzmanlar, yaşı ilerleyen bireylerin reflekslerinin zayıfladığını ve bunun trafik kazalarını artırdığını savunarak karara destek veriyor. Ancak eleştirenler, bu düzenlemenin yaşlı sürücüler için bir ayrımcılık olduğunu öne sürüyor.
Yaşlı sürücüler, bu kararın günlük hayatlarını zorlaştıracını dile getiriyor. Kendi aracıyla seyahat etmek zorunda olan yaşlı bireyler, toplu taşıma alternatiflerinin yetersizliğini öne sürerek, bu kararın yaşlı bireyleri sosyal hayattan koparabileceğini belirtiyor.
Trafik Güvenliği mi, Temel Haklara Müdahale mi?
Yetkililer, trafik güvenliğini ön planda tuttuklarını belirtirken, insan hakları savunucuları yaşlı sürücülerin ehliyetlerinin iptal edilmesini temel haklara bir müdahale olarak görüyor.
Bu yeni düzenlemenin ilerleyen dönemlerde Türkiye’ye yansıması ve toplumsal yankıları merakla bekleniyor.